top of page
Yazarın fotoğrafıMUSTAFA ALİ UÇAR

MANTIK İLMİNİN ÖNEMİ

Mantık ya da eseme, bilginin yapısını inceleyen, doğru ile yanlış arasındaki akıl yürütmenin ayrımını yapan disiplindir, doğru düşüncenin aletidir. Önceleri bir felsefe dalıyken daha sonra kendi başına bir ihtisas alanı olmuştur. Matematik ve bilgisayar biliminin de parçası haline gelmiştir. Bir disiplin olarak Aristoteles tarafından kurulmuştur. Aristoteles'den etkilenen Farabi tarafından iki kısımda kategorize edilmiştir. (düşünce ve sonuç) İbn-i Sina geçicilik ve içerme arasındaki ilişkiyi geliştirmiştir. Çağdaş zamanlarda Frege, Russell ve Wittgenstein önemli katkılar yapmıştır.




Mantık ilmi, düşünme sürecini düzenleyip doğru sonuçlara ulaşmayı sağlayan bir disiplindir. Özellikle mantık, insanların akıl yürütme yeteneklerini geliştirerek hatalardan kaçınmalarını ve daha tutarlı, sistematik düşünmelerini sağlar.


Mantık ilkeleri, düşünmenin tutarlı ve geçerli olmasını sağlayan temel kurallardır. Bu ilkeler, doğru akıl yürütmenin temel taşlarını oluşturur.


1. Özdeşlik İlkesi (A = A)

  • Tanım: Bir şey, ne ise odur. Yani bir nesne ya da düşünce, kendisiyle aynıdır.

  • Örnek: "Bir elma, elmadır." Aynı elmanın kendisi hakkında farklı bir şey söylemek mantıksız olur.

  • Önemi: Bu ilke, düşüncenin tutarlılığı ve belirginliği açısından gereklidir. Kavramların anlamlarının sabit kalmasını sağlar.


2. Çelişmezlik İlkesi (A ≠ A ve A değil)

  • Tanım: Bir şey aynı anda hem kendisi hem de zıttı olamaz. Başka bir deyişle, bir önerme aynı anda hem doğru hem yanlış olamaz.

  • Örnek: "Bu kapı hem açıktır hem kapalıdır" ifadesi çelişkili bir ifadedir ve mantık kurallarına aykırıdır.

  • Önemi: Çelişmezlik ilkesi, mantıksal akıl yürütmenin belirsizlikten kaçınmasına olanak tanır. Tutarlı düşünmenin temelidir.


3. Üçüncü Halin İmkânsızlığı İlkesi (A veya A değil)

  • Tanım: Bir önerme ya doğrudur ya da yanlıştır; üçüncü bir durum mümkün değildir.

  • Örnek: "Bu ışık ya yanıyordur ya da yanmıyordur." Bu durumlarda bir üçüncü ihtimal yoktur.

  • Önemi: Bu ilke, bir durumun doğru veya yanlış olma zorunluluğunu ortaya koyar, dolayısıyla belirsizliği ortadan kaldırır.


4. Yeter Sebep İlkesi

  • Tanım: Her şeyin bir nedeni ya da yeterli bir sebebi vardır. Bir şeyin var olmasının veya bir sonucun meydana gelmesinin bir nedeni olmalıdır.

  • Örnek: Bir taş yere düştüğünde, bunun nedeni yerçekimi kuvvetidir.

  • Önemi: Bu ilke, olayların rastgele olmadığını, her olayın bir sebebe dayandığını kabul eder. Bilimsel ve felsefi düşüncede çok önemli bir rol oynar.


AKIL YÜRÜTME YÖNTEMLERİ


1. Tümevarım (İndüksiyon)

  • Tanım: Tümevarım, belirli olaylar ya da gözlemlerden genel bir sonuca ulaşma yöntemidir. Bu süreçte, belirli örneklerden yola çıkarak daha geniş ve kapsayıcı sonuçlar elde edilir.

  • Özellikleri:

    • Belirli olaylar ve örneklerden hareketle genel bir kural oluşturulur.

    • Sonuç kesin değildir; yüksek olasılıkla doğru olabilir ancak her zaman kesin doğruluk garantisi yoktur.

  • Örnek:

    • "Bu gözlemlenen kuğuların hepsi beyazdır."

    • "O halde tüm kuğular beyazdır."

    • Ancak bu sonuç, kesin olarak doğru olmayabilir, çünkü siyah kuğuların varlığı göz ardı edilmiş olabilir.

  • Kullanım Alanı: Bilimsel gözlemler, hipotez geliştirme ve genellemeler yapma süreçlerinde yaygın olarak kullanılır.


2. Tümdengelim (Dedüksiyon)

  • Tanım: Tümdengelim, genel bir kuraldan veya önermeden hareketle özel bir sonuca ulaşma yöntemidir. Eğer genel kural doğruysa, bu kuraldan çıkan sonuçlar da doğru olur. Tümdengelim akıl yürütmesi kesin sonuçlar sağlar.

  • Özellikleri:

    • Genel önermelerden özel sonuçlara varılır.

    • Sonuçlar mantıksal olarak geçerlidir, dolayısıyla sonuç kesin ve doğrudur (eğer önermeler doğruysa).

  • Örnek:

    • "Tüm insanlar ölümlüdür." (Genel kural)

    • "Sokrates bir insandır." (Özel durum)

    • "O halde Sokrates ölümlüdür." (Özel sonuç)

  • Kullanım Alanı: Matematik, felsefe, hukuk gibi alanlarda kesin ve doğruluğu garantili sonuçlar elde etmek için kullanılır.


3. Analoji (Benzeşim)

  • Tanım: Analoji, iki farklı durum ya da olay arasında benzerlikler kurarak akıl yürütme yöntemidir. Bir olaydaki bilgileri kullanarak, benzer özellikler taşıyan başka bir olay hakkında sonuç çıkarma yöntemidir.

  • Özellikleri:

    • İki olay ya da nesne arasındaki benzerlikler dikkate alınır.

    • Kesin doğruluk sunmaz, çünkü benzerlikler yüzeysel ya da kısmi olabilir.

    • Olasılıklara dayalı sonuçlar sağlar.

  • Örnek:

    • "Bir araba motoru düzgün çalışmazsa, nedeni yakıt ya da motor arızası olabilir."

    • "Bu uçak da motorla çalışıyor, o halde motor düzgün çalışmadığında benzer nedenler olabilir."

    • Bu sonuç, benzerlik üzerine kurulmuştur, ancak başka farklı nedenler de olabilir.

  • Kullanım Alanı: Hukuk, teknoloji, biyoloji ve günlük yaşamda benzer durumları anlamak ve çözüm üretmek amacıyla sıkça kullanılır.


Mantıkta kavramlar


a. Açık ve Kapalı Kavramlar


  • Açık Kavramlar: Anlamı belirgin ve sınırları net olmayan kavramlardır. Örneğin, "güzellik" gibi soyut kavramların anlamı kişiden kişiye değişebilir.

  • Kapalı Kavramlar: Anlamı ve sınırları belirgin olan kavramlardır. Örneğin, "üçgen" kavramının anlamı nettir ve tanımı kesindir (üç köşesi olan bir şekil).


b. Tekil ve Tümel Kavramlar


  • Tekil Kavramlar: Belirli bir tek nesneyi ya da varlığı ifade eden kavramlardır. Örneğin, "Ankara" ya da "Albert Einstein" gibi.

  • Tümel Kavramlar: Birçok bireyi ya da nesneyi kapsayan genel kavramlardır. Örneğin, "şehir" veya "bilim insanı".


c. Somut ve Soyut Kavramlar


  • Somut Kavramlar: Duyularla algılanabilen fiziksel nesneleri ifade eder. Örneğin, "masa", "kitap" gibi kavramlar somuttur.

  • Soyut Kavramlar: Fiziksel olarak duyularla algılanamayan, zihinsel ya da felsefi kavramlardır. Örneğin, "adalet", "sevgi", "erdem" gibi kavramlar soyuttur.


d. Kollektif ve Distribütif Kavramlar


  • Kollektif Kavramlar: Bir grup ya da topluluğu ifade eden kavramlardır. Örneğin, "ordu" ya da "sınıf" gibi kavramlar, birden fazla bireyi kapsar ama topluluğu bir bütün olarak ele alır.

  • Distribütif Kavramlar: Tek tek bireyleri ya da nesneleri ifade eden kavramlardır. Örneğin, "öğrenci" kavramı her bir bireysel öğrenciyi ifade eder.



Bir fikrin sağlıklı ve doğru olabilmesi için mantığa uygun olması gerekir. Mantığa dayanmayan hiçbir düşünce kabul edilemez. Güçlü bir argüman, ancak mantığa uygun olduğu ölçüde sağlam ve ikna geçerli olabilir.


İleri seviye okuma için





Mantık ders videoları




83 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page