top of page
Yazarın fotoğrafıMUSTAFA ALİ UÇAR

Maide sûresi 51. Yahudileri ve hristiyanları veli edinmeyin ayetini teknik incelenmesi

Güncelleme tarihi: 23 Eyl 2022




Giriş islam dinin temel esaslarından biri ölçülü olmaktır bu yüzden kuranda ki ayetleri anlamak için bu ilkeyi göz önünde tutmamız gerekiyor bu ilkelere aykırı bir anlayış asla kabul edilemez Müslüman ölçülü olandır.



يَٓا اَيُّهَا الَّذٖينَ اٰمَنُوا لَا تَتَّخِذُوا الْيَهُودَ وَالنَّصَارٰٓى اَوْلِيَٓاءَۘ بَعْضُهُمْ اَوْلِيَٓاءُ بَعْضٍؕ وَمَنْ يَتَوَلَّهُمْ مِنْكُمْ فَاِنَّهُ مِنْهُمْؕ اِنَّ اللّٰهَ لَا يَهْدِي الْقَوْمَ الظَّالِمٖينَ


Ey iman edenler! Yahudileri ve hıristiyanları veli edinmeyin. Onlar birbirlerinin velileridir. Sizden kim onları dost edinirse şüphesiz o da onlardandır. Allah zalimler topluluğunu hidayete erdirmez.

Maide 51 ayeti diyanet meali (1)


Kuranda ve sözlüklerde ولى" Veli kelimesi rehber, otorite, idareci vali yardım eden, koruyan; yardım edilen, korunan dost gibi anlamlara gelir. (müfredat : ولي,) Ayeti iniş koşullarını da göz önünde bulundurup veli yönetici vali iradeci anlamlarında olduğunu söyleye biliriz.. (2) (3) (4) (5)


"El-yehud=اليهود" ve "En-nasara=النصارى" kelimelerinin başındaki "el=ال" takıları, belirli bir sınıf yahudi ve hristiyanlar olduklarını gösteriyor. Bu belirli sınıf da müslümanlara zulüm edenlerdir. Bunun delili Ankebut 46, Mümtehine 8-9 ayetleri ve ayetin sonundaki "Allah, zalimler milletine yol göstermez" ifadesidir. (2)


"El=ال" takısının belirli bir sınıfı kasıt ettiğine en açık örnek tevbe 30 ve Alimran 173 ayetlerindeki kullanımlarıdır. Eğer bu ayette "yahudi ve hristiyan" şeklinde tekil gelmiş olsaydı bu durumda "el=ال" takısının cins ismi olduğunu, böylece de tüm yahudileri ve hristiyanları kapsadığını söyleyebilirdik. Ayrıca ayetin iç bağlamı sure bütünlüğü ve kuran bütünlüğü bunu deteklemektedir. (2)



Ayetin kendi bütünlüğünde bu (el takısı belirliliği gösterir) Hristiyan ve Yahudilerin onların bir birinin velisi olduğunu kim onları dost edinirse onlardandır burada da bu dostluğun onlardan olan bir dostluk olduğu yani aynı yaşam aynı fikirler hata bir birlerinin sırlarını paylaşan bir dostluk diye biliriz ayetin devamında bu belirli olanların aynı zamanda ayetin sonuna göre zalimler topluluğu olduklarını da çıkarabiliriz..


Sure bütünlüğü içinde özet bir inceleme yapacak olursak maide (32 41 42 43 44 57 58 62 64 65 70) Ayetleri satanlar yalana kulak verenler haram yerler çoğu aşırıya gidenler Dininizi namazı alay ve oyun konusu edinenler Onlardan çoğunun günahta, düşmanlıkta, haram yemede birbirleriyle yarışırlar bozgunculuğa koşarlar kötülük yapanalar peygamberleri öldürenler. Görüldüğü gibi dost edinilmeyecek kişilerin karekter yapılarının nasıl olduğunu göstermekte işte bunlar ile (belirli olan) dostluk kurulamayacağını söylemektedir.



Kuran bütünlüğü ile bakarsak iki kısma ayırıyor bunların bir çoğu saldırgan ihanet eden alaya alan fitne çıkaranlar (Âl-i İmrân 3/70, 98, 112; en-Nisâ 4/155; el-Haşr 59/2), Hakk’ı bâtıla karıştırdıkları (Âl-i İmrân 3/71), emanete riayet etmedikleri (Âl-i İmrân 3/75), kendilerine verilen kutsal kitabı tahrif ettikleri (Âl-i İmrân 3/78), peygamberlerini öldürdükleri (Âl-i İmrân 3/112; en-Nisâ 4/155), müslümanları küfre döndürmek istedikleri (el-Bakara 2/109; Âl-i İmrân 3/69, 72, 99, 100), Tevrat ve İncil’deki hükümleri hakkıyla uygulamadıkları (el-Mâide 5/68) belirtilmektedir. Kur’an Ehl-i kitabı Allah’a kulluğa, O’na ortak koşmamaya çağırmakta (Âl-i İmrân 3/64), 2/Bakara 109) olanlardır diğerleri ise samimi olanlar dürst davrananlar Ehl-i kitap terkibinin geçtiği âyetlerde, onların arasında övgüye lâyık kişiler (Âl-i İmrân 3/75, 113-115, 119) Ehli kitap ile evlenme Maide,5 “Bugün size temiz ve hoş şeyler helâl kılındı. Kendilerine kitap verilenlerin yiyecekleri size helâl, sizin yiyecekleriniz de onlara helâldir.” (Mâide, 5/5) demektedir.


Kuran bütünlüğü ile karakter yapılarına göre bir ayrım olduğunu saldırgan bağnaz kötü niyetli olanlar ile dost olmayacağını iyi samimi dürüst olanlar ile gerek ticaret yapmada gerek evlenmede gerek (helal olanlarından) yemeklerini yemede hiç bir sakınca olmadığını görebiliyoruz.


Mümtehine 8 9 ayetleri


Allah, din konusunda sizinle savaşmayan ve sizi yurtlarınızdan çıkarmayanlarla iyi ilişkiler içinde olmanızı ve onlara adaletli davranmanızı yasaklamaz. Allah adaletli olanları elbette sever.



Allah ancak, din konusunda sizinle savaşmış, sizi yurtlarınızdan çıkarmış ve çıkarılmanıza yardım etmiş olanlarla dostluk kurmanızı yasaklar. Kim onlarla dost olursa işte bunlar kendilerine yazık etmişlerdir.


Müfessirler, bu âyet-i kerime’nin bütün mü’minlere, Yahudi ve Hristiyanlar. dost edinmeyi yasaklamasıyla birlikte bu âyetin inmesine sebep olan kişilerin kimler olduğu hususunda farklı izahlarda bulunmuşlardır.....


Taberi diyor ki: "Bize göre bu âyetin nüzul sebebi hakkında doğru olan görüş şudur: Allahü teâlâ tüm mü’minlere, Yahudi ve Hristiyanlan, mü’minlere ve Peygambere karşı dost edinmeyi ve onlarla antlaşmalar yapmayı yasaklamıştır. Mü’minlerden erhangi bir kimsenin, Allah'ı, Resulünü ve mü’minleri bırakarak Yahudi ve Hristiyanlan dost edinmesi halinde onun da Allah'a, Resulüne ve mü’minlere karşı olmakta Yahudi ve Hristiyanlardan biri olacağını, Allah ve Resulünden uzaklaşacağını beyan etmiştir. Bu âyet, Ubade b. es-Samit ve Abdullah b. Übey ile onların dost edindikleri Yahudiler hakkında da nazil olmuş olabilir. Ebuu Lübabe ile, hain, Kureyza oğlu Yahudileri hakkında da nazil olmuş olabilir. Süddi'nin zikrettiği Yahudi Dehlek'i ve Şamlı bir Hristiyanı dost edinmek isteyen iki kişi hakkında da nazil olmuş olabilir. Zikredilen bu görüşlerden herhangi birinin, iddiasının delil olacak derecede sahih olduğu tesbit edilemediğinden Âyeti umumi mânâda almak ve müfessirlerin hepsinin görüşlerini kapsar mahiyette olduğunu söylemek daha isabetli olur. Ancak âyetin, başına bazı felaketlerin gelmesinden korkarak Yahudi veya Hristiyanları dost edinen bir münafık hakkında nazil olduğu muhakkaktır. Zira bundan sonra gelen âyette "Kalblerinde hastalık bulunanların onlara doğru koştuğunu görürsün." buyurulmaktadır. (5)


Sonuç: Konumuz olan maide 51 ayete geçen veli yönetici önder anlamında kullanılabilmekle birlikte el takısı belirli olanları göstermesi ayrıca ayetin iç bütünü sure bütünü ve kuran bütünlüğü ile Bütün kitap ehlini değil karakter yapısı bozuk olanlar ile ilgili olduğunu ayetin ilk iniş sebepleri siyer tarih hadisler ile birlikte görmekteyiz karakter yapısı iyi olanlar ile hz peygamberin iyi geçindiğini bilmekteyiz kuranda içlerinden iyi olanların olduğunu söylemekte onlara iyilik yapmamızı yasaklamamaktadır. (mümtehine 8 9)






ARAŞTIRMACI YAZAR


MUSTAFA ALİ UÇAR


Kaynaklar ile okuyun.



Hubeyb kardeşimin açıklamalı mealinden yararlandık buradan sureyi bütüncül olarak okuya bilirsiniz https://www.aklinyolu.info/post/5-maide-suresi-hubeyb-%C3%B6nde%C5%9F-meali (2)







Bir hakamli makale ve birde tez çalışmasını mutlaka okuyun




338 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

留言


bottom of page