top of page
Yazarın fotoğrafıHubeyb Öndeş

Kuranda kölelik var mıdır?

Ateistlerin dilinden düşürmediği "kuranda kölelik vardır!" iddiasına kuran üzerinden cevap vermeye çalıştım, biraz uzun oldu :) İlk olarak Ateistlerin yaptığı bir algı operasyonuna cevap verelim. "İslam köleliği yasaklamadı" sözünden ne anlıyoruz? Boynuna zincir bağlayıp, Dövülüp eziyet edilen , işkence edilen , insanlara kul edilen , her türlü ihtiyaç için kullanılan , insan yerine konulmayan, hiçbir hakkı olmayıp insandan aşağı görülen bir kurumun kuranda serbest olduğunu anlıyoruz. Bu şekilde bir kölelik İslamda yoktur, hiçbir zaman için var olmadı, bunun adı zaten "kulluk (abd عبد)"'tur. Kuran bunu yapanın firavun olduğunu söyler, Kuranda onlarca Ayette bütün elçilerin "sadece Allaha KUL (abd عبد) olun" dediği söylenir.. Kuranın "köle" dediği ailenin bir bireyi, kendisine iyilik edilen, zekat verilen, evlilik yapılan, evlendirilen, zulüm etmenin yasak olduğu, isyana zorlamanın yasak olduğu, maddi destek sağlanılan bir hizmetçilik... Kısacası; kuran köleliğin içeriğini değiştirmiş, zulmünü ortadan kaldırmış, sadece adını bırakmıştır 🙂

Bu algı operasyonuna kanan insanlar, sanki islamın zulüm olan bir şeye onay verdiğini sanıyor.

1.)➡ Kuranda "esirleri köle /cariye edinin" yazan 1 tane bile ayet yoktur. Aksine; köleleştirmenin, firavunun yaptığı bir zulüm olarak görür. (Şuara 22) 2.)➡ Mevcut köleleri, özgürlüğe kavuşturmaya yönelik emirler vardır; özgürlük anlaşması,(Nur 33)Azad etmek(Beled 11-13) ve maddi destek sağlamak (tevbe 60) evlilik ve evlendirmek(Nur 32 Nisa 25) 3.)➡ Esir veya hür herkes Allah katında ve insanlık bakımında eşittir. (Nisa 25) 4.) ➡ Savaşta esir düşen kişilerin dahi, özgürlüğe kavuşturulması emir edilmiştir. Köleleştirme yasaklanmıştır. (Muhammed 4)

Kısaca; köle edinmek yasak, elinize köle geçse, kuranın "Azad edin" iken, halen "kuran köleliği savunur" demek, samimiyetsizliği gösterir.

Saydığım dört hükmün detayına gelince;

1.) ➡ Genellikle Ateistler, içinde "köle" geçen ayetleri cımbız yaparak "kuran köleliğe onay veriyor!" derler. Bir metnin, bir şeyden bahsediyor olması ona onay verdiğini göstermez. Çünkü kölelik zaten vardı, eline kölesi olan insanlar vardı, kuran doğal olarak "köleleriniz.." diyerek onlara hüküm vermek zorunda. 🙂 Bu, kuranın onay verdiğini göstermez, zaten köleleştirmenin, firavunun yaptığı bir zulüm olduğunu şu Ayette söyler; Şuara 22 "(Musa, firavuna dedi ki) O nimet diye başıma kaktığın ise, (aslında) İsrailoğullarını kendine KÖLELEŞTİRMENDIR." Zaten hiçbir Ayet köleliği meşru görmemiş ve hiçbir Ayette "köle /cariye edinin" yazmamaktadır.

2.)➡ Köle edinmeye onay vermediği için MEVCUT köleler ile ilgili hükümler vardır. Bu emirler zaten özgürlüğe kavuşturma amaçlıdır.

Nur 33 "... sağ ellerinizin sahip olduklarından (köle ve cariyelerinizden ) mükatebe; özgürlük sözleşmesi yapmak isteyenlerden eğer kendileri için bir hayır görüyorsanız, hemen özgürlük sözleşmesi yapın..."

Kölenin özgürlük istemesi üzerine özgürlük anlaşması yapılmasını emir ediyor. Akla şu soru gelebilir "köle neden özgürlük anlaşması yapmayı istemesin ki; âyette 'isteyenler' diyor?" O dönemin şartlarına göre bakalım; köle olarak yaşamış, hiçbir iş bilmeyen, geçimini sağlayacak gücü olmayan bir köle, özgür olup ortada kalacağına, bir müslümanın elinin altında köle olarak kalmaya devam etmek isteyebilir. Çünkü müslüman birinin elinin altında iken, yiyecek içecek, kalacak yer, sıkıntısı yaşamıyor. "köle" adı altında ailenin bir bireyi gibi yaşıyor. Bu durumda zaten gücü yoksa köle olarak kalmayı tercih edecektir. Kuranın bir anda "bütün köleleri Azad edin" dememesi zaten bu yüzdendir 🙂 Sadece bu emir bile, kuranın kölelere nasıl bir özgürlük yolu açtığına, olaya her yönlü baktığına güzel bir örnektir. Biraz samimi olanlar için , sadece bu ayet bile kuranın, algılandığı bir şekilde köleliğe onay vermediğine kanıttır!

Bunun yanında çoğu suçun /hatanın cezası olarak köle Azad etmek emir edilir; (Nisa 92 Maide 89, Mücadele 2). Kölelere maddi destek sağlanması (tevbe 60 bakara 177), köleleri evlendirmek ve evlilik emir edilir (Nisa 25, Nur 32).

Kölelik ile ilgili şu Ayete de dikkat edelim; Beled 11-13 "insan o sarp yokuşu aşamadı... O sarp yokuş; 'bir köle Azad etmektir'" Ayette şu ifadeye dikkat; "bir köle (رقبةٍ)" rakabetin kelimesinin sonundaki tenvin (ةٍ-) sebebiyle nekre olup "herhangi bir köle" anlamındadır. yani Sadece kendi sahip olduğun köle değil, herhangi bir köle. Elinde köle yoksa bile başka birinin sahip olduğu köleyi alıp azat etmek emir edilmiştir..

3.)Esir veya hür, herkes Allah katında ve insanlık bakımında eşittir. ➡ Nisa 25 ".. hür ve köle .. Hepiniz BİRBİRİNİZDENSİNİZ.. ." Ayette hür ve köle kadınlar ile evlilikten bahsedip devamında "hepiniz BİRBİRİNİZDENSİNİZ" diyerek, her iki tarafın da insanlık bakımından eşit olduğu söylenir. 🙂

Ateistler sıklıkla şu ayeti önümüze getirerek, kuranın ayırımcılık yaptığını iddia ederler; Nahl 75. "Allah, hiçbir şeye gücü yetmeyen, başkasının malı olmuş bir köle ile katımızdan kendisine verdiğimiz güzel rızıktan gizli ve açık olarak harcayan (hür) bir kimseyi misal verir. Bunlar eşit olurlar mı? Doğrusu hamd Allah´a mahsustur. Fakat onların çoğu (bunu) bilmezler."

Bir örnekle açıklayalım; Siz eşitliği savunan birisi olarak bir şirkete gidiyorsunuz; Şirkette patrona "hiç işçi ile patron bir olur mu?" diyorsunuz. Bu sizin insanlar arasında ayrım yaptığınızı mı gösterir? Yoksa bulunduğunuz ortamda, kişilerin sahip olduğu imkanın farklılığından mı bahsettiğinizi gösterir? Tabiki ayrım yaptığınızı değil, imkan farklılığından bahsettiğinizi gösterir. 🙂 Kuran insanlık bakımından köle ve hür arasında bir ayrım yapmamıştır (Nisa 25 de açıkladığım gibi) Nahl 75. Âyette bulunduğu ortamın şartlarına göre insanlar için bir örnek vermiştir.. O ortamın şartlarında, "...hiçbir şeye gücü yetmeyen köle..." birisi ile "...malından gizli ve açık olarak harcayan..." birisi eşit değildi.

4.) Savaşta esir düşen kişilerin dahi özgürlüğe kavuşturulması emir edilmiştir. Köleleştirme yasaklanmıştır. (Muhammed 4) ➡ Mevcut köleleri geçin, kuran esir olup köle konumuna düşecek kişilerin bile köleleştirilmesini yasaklamak için savaş hafiflediği anda esirleri Azad etmeyi emir etmiştir. İlgili Ayete bakalım;

Muhammed 4 "savaş yoğunluğunda inkar edenleri esir alıncaya kadar karşılaştığınız yerde boyunlarını vurun, onları sıkıca bağlayın. Savaş ağırlıklarını bırakınca esirleri fidye karşılığı veya iyilik olarak(karşılıksız) BIRAKIN..." Ayetin şu kısmına dikkat edin; "savaş ağırlıklarını bırakınca ( تَضَعَ الْحَرْبُ اَوْزَارَهَاۚۛ)" yani savaşın son bulmasını beklemiyor, çünkü savaşlar yıllar boyunca sürebilir, savaşın hafiflediği bir anda bütün esirleri fidye karşılığı veya karşılıksız olarak bırakılmasını emir ediyor. Düşman verdiği zarara karşılık fidye verecek durumda ise verir, vermezse "iyilik olarak /karşılıksız" bırakılır..

Sonuç olarak; kuran algılandığı şekilde bir köleliği kaldırmış , özgürlüğe ve korumaya yönelik bir sistem haline getirmiş, köleliğin sadece adını bırakmış ve önünü kapatmıştır..

Hubeyb Öndeş

636 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comentarios


bottom of page