top of page
Yazarın fotoğrafıMUSTAFA ALİ UÇAR

KLASİK MANTIK (Doğru fikirlerin ölçüsü)

Mantık ya da eseme, bilginin yapısını inceleyen, doğru ile yanlış arasındaki akıl yürütmenin ayrımını yapan disiplindir, doğru düşüncenin aletidir. Önceleri bir felsefe dalıyken daha sonra kendi başına bir ihtisas alanı olmuştur. Matematik ve bilgisayar biliminin de parçası haline gelmiştir. Bir disiplin olarak Aristoteles tarafından kurulmuştur. Aristoteles'den etkilenen Farabi tarafından iki kısımda kategorize edilmiştir. (düşünce ve sonuç) İbn-i Sina geçicilik ve içerme arasındaki ilişkiyi geliştirmiştir. Çağdaş zamanlarda Frege, Russell ve Wittgenstein önemli katkılar yapmıştır.



Bir düşüncenin doğru olduğunun tespiti mantık bilmekle anlaşılır.


Benim senin mantığın demek aslında benim senin salt düşüncen demektedir.


Mantık öznel değildir ilkeleri olup geneldir.




Mantık A priori anlamı olarak önsel demektir deneyden önce olan zihni bilgidir


Bunlar ile birlikte bilimsel bilgi içinde kulanmış olduğumuz akıl yürütme yöntemleri vardır.




Mantığın konusu olan kavram bilgisi de doğru düşüncede önemlidir.





Bir fikrin doğru olduğunu mantık ilmine ilkelerine uygunluğu ile anlaşılır.


Bunların başında mantığın ilkeleri akıl yürütme yöntemi ve kavram çeşitleri bilgisine sahip olmaktır.



Bunlara aykırı olan bir düşünceyi akılı bir insan asla kabul etmez


Şimdi bunlara örnekler verelim



Tanrının da yaratıcısı vardır.


Tanrı yaratılmamış olan yaratıcıdır sebepsiz olan sebeptir bu yanlış düşünce tanrı kavramına aykırıdır.


Evrenin bir başlangıcı vardır evren tanımında evrenin ezeli olduğu gibi bir tanımı yoktur.


Tanrıyı özdeş yapan onun yaratılmamış olan yaratıcı olmasıdır eğer yaratılmış olsaydı tanrı olmazdı




Varlıkları oluşturan doğa yasalarıdır.


Bir şey aynı anda hem mahkum hem de hakim olamaz bu mantıken çelişkidir.


Doğa yasaları mahkumdur bu yüzden hakim olamaz


Hem yasalar bir şeyleri oluşturmak için karar almıştır hakimdir hem de aynı zamanda o kuralara uymak zorundadır mahkumudur buda muhaldir.


Bütün her şeye Hakim ve mahkumun aynı anda bir varlıkta toplanması muhaldir.


O halde hiç bir şeye mahkum olmayan her şeye hakim olan bir yaratıcı gerekmektedir o ise El hakim olan Allah dır.



Yokluğun kanıtı olmaz varlığın kanıtı yapılır..


Böyle bir düşünce yanlıştır çünkü soru olan bir şeyin ispatını değildir tanrı yokluk değildir ki yokluğu ispatla diyelim yokluğun değil tanrının neden olmayacağının ispatını yapmaları gerekiyor.


Buna felsefi argümanlar öne sürülmektedir kötülük problemini ile tanrının olamayacağını söylemeye çalışılıyor.


Görüldüğü gibi bazıları evrende kaos hakim olduğunu söylemeye çalışıp tanrı olamayacağını söylüyorlar


Demek ki istenen yokluğun kanıtı değil tanrının olamayacağının kanıtının olması gerektiğidir.


Bu kavramla ilgili bir sorundur.



Tanrı bunu neden böyle yaptı şu şekilde yapamaz mı?


Bu tarz sorular tanrı kavramını bilmemektir


Tanrı bir sebebe göre hareket etmesi gibi bir şey yoktur tanrı tercih yapar tercihinde sorumlu tutulmaz çünkü o bizden ontolojik epistemolojik açıdan üstündür mülkiyet onun elindedir.


Bu şuna benzer tanrı hiçbir zaman hesap vermez aynı zamanda hesap verir bu tamamen bir çelişkidir.


Bu yüzden ki böyle tarz düşünceler yanlıştır.



Görüldüğü gibi genel olarak mantık bilgisi kişilerin düşünce yapısının doğru olup olmadığını çözebilmetedir.


Önümüzde ki konuda doğru bilgide mantık ilkelerinin önemi üzerinde duracağız


Konu ile ilgili olarak klasik mantık kitaplarını okuyabilir yazılan makalelere bakabilirsiniz


ARAŞTIRMACI YAZAR


MUSTAFA ALİ UÇAR


KAYNAKLAR


Tavsiye edeceğimiz referans olarak Anadolu üniversitesi klasik mantık ders kitabı









414 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page