top of page
Yazarın fotoğrafıMUSTAFA ALİ UÇAR

DAĞLAR DEPREMİ ENGELEMEZ Mİ?









Öncelikle dağlar depremin sebebi değildir sonucudur Yani depremler dağların oluşmasına sebep olmuştur.


“Hem dünya hareketiyle sizi sarsmasın diye, yeryüzüne sabit dağlar koydu. Amaçlarınıza ermeniz için ırmaklar, geçitler yerleştirdi.” (Nahl, 16/15)


“Yerin insanları sarsmaması için oraya dağlar yerleştirdik. Maksatlarına ermeleri için orada geniş yollar, geçitler yaptık.” (Enbiya, 21/31).


“O gökleri, gördüğünüz gibi, direksiz yarattı. Yere de sizi sarsmaması için, ağır baskılar, yani ulu dağlar koydu ve orada her türlü canlıyı üretip yaydı. Gökten de bir su indirdik, orada her güzel çifti yetiştirdik.” (Lokman, 31/10


Ayetlerde ASLA,KESİNLİKLE,HİÇ BİR ŞEKİLDE sarsılmayacak gibi bir şey söylememektedir.



Bu ayetlerin asıl Arapça metninde, dağlar -“cibal” olarak değil-, “Revasî” sözcüğüyle ifade edilmiştir. “sarsıntı”yı ifade eden kelime ise “Meyd” kökünden gelen -Made-Yemîdu- “Temîdu” fiilidir.















Kuranda deprem için kullanılan kelime زلزل zilzal kelimesidir.






Revasî kelimesi, “Resv” veya “Rüssuv” kökünden gelen “er-Rasî” kelimesinin çoğuludur; bir yerde sabit olmak, bir baskı unsuru olmak, bir yere yerleşmek manasına gelir. (bu özeliği taşıyan her şey için bu kelime geçerli olmaktadır) Genel bir vasfı olması haysiyetiyle genelde dağlar için kullanılmıştır. (Taberî, Razî, İbn Aşur, Nahl, 16/15. ayetinin tefsiri)







Şimdi ise bilimsel olarak dağların baskı unsuru olma özeliği ile yer yüzünde denge sağladığını bunun da izostasik denge olarak aktarıldığını Dağların deprem hareketinin azalamasını sağladığını veya ''genelde'' engel olduğunu söyleyebiliriz .


Dağların neden yeryüzünde denge unsuru olduğu ve bizi sarsmaması görevlerini yerine getirdiğini anlayabilmemiz için, izostasik denge (Isostatic Equilibrium) kavramını ve dağların oluşumunu bilmemiz gerekiyor.!



Yerkabuğu tek bir parçadan oluşmamaktadır, çeşitli parçalara ayrılmıştır. Bu parçaların her birine tektonik plaka (levha) adı verilir. Bu parçaların bileşimleri, yoğunlukları, derinlikleri ve kalınlıkları birbirinden farklı özellikler gösterirler. Kalınlıkları, bileşimleri ve yoğunlukları farklı olan bu çok çeşitli bloklar, yerin derinliklerinde bir denge halinde bulunmaktadır. Bunun için yerin hafif topraktan oluşan kısımları direk gibi yükselir ve dağları oluşturur, böylece bu bölgeler yoğunlaşır ve diğer bölgelerle eşit yerçekimi alanı ve basınç oluşturur. Yeryüzü her noktasında eşit çekim kuvveti ve dolayısıyla izostatik denge oluşturmak için dağları yükseltir. Bir diğer ifadeyle, bu dağ bloklarının manto içinde uygulamış oldukları basınç belli bir derinlikte dengelenmekte ve eşitlenmektedir. İşte bu dengeye İzostatik denge adı verilir

Yeryüzünün büyük ölçüdeki rölyefi, (sıradağlar ve okyanuslar) yerkabuğundaki yoğunluk farklarından ve dolayısıyla izostazinin var oluşundan ileri gelmektedir.


Dağların olduğu yerde çok deprem olur ama dağlar bu depremleri azaltır. Bunun bir sebebi de dağların kökleri olmasıdır. Dağların yüksekliği hesaplanırken deniz seviyesinden üstü hesaplanır. Ama bir de alt kısmı vardır. Yüksek dağlar, kuzey denizlerinde yüzen buzdağları gibidir; büyük ve derin kökleri yeraltında, küçük ve sivri tepeleri ise yerüstünde bulunur. dağ kütlesinin tüm hacminin 9/10'unu kök, 1/10'unu ise yüksek zirveler oluşturur, tıpkı su içinde yüzen buz kütleleri gibi. örneğin zirvesi yeryüzünden yaklaşık 9 km yukarıda olan everest dağı’nın 125 km’den fazla kökü vardır. dünyaca ünlü deniz altı jeologlarından biri olan prof. siaveda ise; kıtalardaki dağlar ve okyanuslardaki dağlar arasındaki temel fark materyalindedir… fakat her ikisinde de dağları destekleyen kökler vardır. eski abd ulusal bilimler akademisi başkanı olan frank press "the earth" adlı kitabında dağların kazık şeklinde kökleri olduğuna değiniyor


Şöyle ki ;hareket halinde olan bir cismin (örneğin bir topaç veya masada titreşen bir telefon) üzerine yukardan elinizle basınç uygularsanız o hareketin azalamasından veya durmasından daha doğal bir şey olamaz...








Videolar








Konu ile ilgili kaynaklardan çok fazla alıntı yapılmıştır kaynakları tamamen okumanızı tavsiye ederim


Araştırmacı Derleyen Mustafa Ali UÇAR


KAYNAKLAR











31 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

コメント


bottom of page