Neden şirk olsun ki? İnsanın özgür iradesi Allah'ın iradesinin üzerine çıkamaz, üstün olan Allah'ın iradesi olduğuna göre O'na eş koşacak bir durum yok. Asıl, özgür iradenin olmaması mantığa aykırı çünkü belli kararlar vereceksin ki imtihan dünyasından alacağın puan ile ahiret hayatını nerede geçireceğin belli olsun.
Bir apartmanın üst katının nimetlerle, bodrum katının ise işkence aletleriyle dolu olduğunu ve bir kişinin bu apartmanın asansörü içerisinde bulunduğunu farz edelim. Kendisine, apartmanın bu durumu daha önce anlatılmış bulunan bu kişi, üst katın düğmesine bastığında nimetlere kavuşacak, alt katın düğmesine bastığında ise azaba uğrayacaktır.
Burada iradenin yaptığı tek şey, sadece hangi düğmeye basılacağına karar vermesi ve teşebbüse geçmesidir. Asansör ise, o kişinin gücü ve iradesiyle değil, belirli fizik ve mekanik kanunlarla hareket etmektedir. Yani, insan üst kata kendi gücüyle çıkmadığı gibi, alt kata da kendi gücüyle inmemektedir. Bununla beraber asansörün nereye gideceğinin belirlenmesi, içindeki kişinin iradesine bırakılmıştır.
İşte isteyen insan iradesidir, ancak bu istekleri yaratan ise Allah'tır. Bu açıdan insan iradesinin varlığı, Allah'ın her şeyi yaratan olmasına aykırı değildir.
Tanrı özgür irademizle yapacağımız her şeyi bilir özgür irademize dayalı işler yapabilmemizi sağlar. (irade eder)
Tanrı zamana dahil değildir o halde problem yoktur.
De ki: "Hak, Rabbinizdendir. Dileyen inansın, dileyen inkar etsin. Biz, zalimlere öyle bir cehennem hazırladık ki, onun duvarları kendilerini çepeçevre kuşatmıştır. Susuzluktan imdat dileyecek olsalar imdatlarına, erimiş maden gibi yüzleri haşlayan bir su ile cevap verilir. Ne fena bir içecek ve ne kötü bir kalma yeri!"
Kehf 29 ayeti bu durumu açıklar.
Kendi iradelerine dayalı olarak amel işlemeyen varlıkların amellerinden sorumlu tutulmaları Allahın adil sıfatına zıt bir durum olurdu.
Bence Allah'ın sonsuz iradesi yegane irade olsaydı o zaman kısıtlı olurdu. Yine de bunu kabul edelim.
1)Allah'ın sonsuz iradesi dışında hiçbir irade yoktur.
2)Allah beni yarattı ise ben kendi isteğimle hiçbir şey yapamam.
3)Benim hareketimi Allah kontrol ediyor.
4)O zaman benim hareket etmem için Allah bunu irade etmek *zorunda*. Yani benim hareket etmem için başka seçeneği yok. Bunu hareket etmemi istemese de beni hareket ettirmek için iradesini kullanması lazım. Ama Allah hiçbir şey yapmak zorunda değildir. O zaman özgür irademiz vardır.
Bu şirk olmaz. Çünkü özgür iradenin Allah tarafından verildiğini kabul ediyoruz. Hem özgür irademiz sınırsız demiyoruz ki. Nerede doğup öleceğimizi, vücut fonksiyonlarımızı vb. biz belirlemiyoruz.
Allah hayat sahibidir, o zaman biz hayat sahibi değiliz. Ya da Allah eyleme geçer, o zaman biz hiçbir şey yapmayalım. Bunlar ne kadar mantıksızsa özgür irade problemi de o kadar mantıksızdır.
18/82 : ''"Duvar ise kentteki iki öksüze aitti. Duvarın altında onlara ait bir hazine vardı. Babaları da erdemli birisiydi. Efendin diledi ki onlar büyüyüp tam güçlerine kavuştuktan sonra Efendinden bir rahmet olarak hazinelerini ortaya çıkarsınlar. Bunları kendi irademle yapmadım. İşte bunlar, dayanamadığın şeylerin açıklamasıdır."''
''kendi irademle yapmadım''
3/159 : ''ALLAH'ın sana bir bağışı olarak onlara yumuşak davrandın. Kaba ve katı yürekli olsaydın çevrenden dağılır giderlerdi. Onları affet, bağışlanmalarını dile ve yapılacak işler hakkında onlara danış. Karar verince de ALLAH'a güven; ALLAH güvenenleri sever.''
''Karar verince de ALLAH'a güven''
90/10 : ''Ona iki yolu göstermedik mi?''
90/11 : ''Ne var ki zor yola katlanamadı.''
39/7 : ''İnkar ederseniz, ALLAH'ın size ihtiyacı yoktur. Fakat O, kullarının inkarcı olmasından hoşlanmaz. Şükrederseniz sizden hoşnut olur. Kimse kimsenin günah yükünü çekmez. Sonra dönüşünüz Efendinizedir ve yapmış olduklarınızı size haber verecektir. O, göğüslerin özünü bilir.''
'' kullarının inkarcı olmasından hoşlanmaz.''
Bu ayetlerde gördüğümüz üzere insanın seçme özgürlüğü var.
8/17 : ''Onları siz öldürmediniz, fakat ALLAH öldürdü. Attığın zaman da sen atmıyordun; ALLAH atıyordu. Fakat böylece iman edenleri güzel bir sınavla sınadı. ALLAH İşitendir, Bilendir.''
''Attığın zaman da sen atmıyordun; ALLAH atıyordu.''
10/88 : ''Musa dedi ki: "Efendimiz, sen Firavun ve konseyine dünya hayatında lüks ve mal verdin. Efendimiz, senin yolundan saptırsınlar diye mi? Efendimiz, onların mallarını silip süpür ve acı azabı görünceye kadar gerçeği onaylamasınlar diye kalplerini katılaştır."''
''gerçeği onaylamasınlar diye kalplerini katılaştır.''
28/12 : ''Önceden, onun süt annelerini kabul etmemesini sağladık. Nihayet (kızkardeşi), "Sizin için onun bakımını üstlenecek ve ona iyi davranacak bir aileyi göstereyim mi?" dedi.''
''süt annelerini kabul etmemesini sağladık.''
6/25 : ''Onların bir kısmı seni dinler. Fakat, kalpleri üzerine anlamalarına engel olacak örtüler, kulaklarına da ağırlık koyarız. Her bir mucizeyi görseler de onu onaylamazlar. Bundan ötürü sana geldiklerinde seninle tartışır ve inkarcılar, "Bu ancak bir efsanedir" der.''
'' kalpleri üzerine anlamalarına engel olacak örtüler, kulaklarına da ağırlık koyarız''
16/127 : ''Sabret, sabrın ancak ALLAH'ın yardımıyladır. Onlar için üzülme ve onların tuzaklarından da endişelenme.''
''sabrın ancak ALLAH'ın yardımıyladır.''
Bu ayetlerden de anladığım kadarıyla insanın iradesi ile yaptığını sandığı şeyler Allah'ın kontrolünde gerçekleşiyor.
Sanırım insanın sınırlı özgür iradesi var. Çünkü şeyleri gerçekleştiren Allah tır.
36/82 : ''Bir şeyi dilediği zaman, ona sadece "Ol!" der ve o da hemen oluverir.''
21/23 : ''O, yaptıklarından dolayı sorgulanamaz. Ama onlar yaptıklarının hesabını vereceklerdir.''
Allah sınırsız sonsuz iradeye sahip dilediğini dilediği gibi yaratabiliyor.
Bir insanın tamamen özgür iradeye sahip olması zaten mümkün değil.
İnsanın tamamen özgür iradesi olsa, Allah ın hükmüne ortak olur.
Allahın yaşamasını dilediği bir şeyi öldürebilir mesela.
18/26 : ''"Onların orada ne kadar kaldıklarını ALLAH daha iyi bilir" de. Göklerin ve yerin tüm gizemleri O'nundur. O ne güzel Görendir! O ne güzel İşitendir! Onların O'ndan başka bir yardımcısı yoktur. O, hükmüne kimseyi ortak etmez.''
''O, hükmüne kimseyi ortak etmez.''
Bu konuyu tam olarak anlayabileceğimizi sanmıyorum. Çünkü varlığı anlamamız lazım, atom altı dünyayı anlamamız lazım, çok şey bilmemiz lazım ki ondan sonra bile mümkün olmayabilir.
Mesela ben özgür irademle dereden su içmeye karar veriyim. Benim dereden su içebilmem için hareket etmem lazım bu benim kontrolümde gerçekleşmiyor ki örneğin vücut bütünlüğümün korunması lazım. Yani bütün azalarım bu kararda benimle ortak hareket etmeli oysa ben kalbimi kontrol edemiyorum. Sonra dereye gidebilmem lazım bir yol alacağım, seyahat edeceğim ama oraya nasıl gidebilirim ki? Benim her an yeniden yaratılmam lazım çünkü varlığım bir adım sonra bitebilir. Yani o kadar çok fazla şey, gücü sonsuz Allah tarafından kontrol ediliyor ki, O nun iradesi olmadan ben su bile içemem.
55/29 : ''Göklerde ve yerde bulunan herkes O'ndan ister. O, her an yaratma halindedir.''
Allah her an yaratma halinde olmasa kim hareket edebilir? Bir şey yapabilmemiz için varlık ve belli bir düzen olmalı. Oysa bunlar Allah ın kontrolünde, her şeyi Allah yapıyor.
35/41 : ''ALLAH, gökleri ve yeri kaos içine girmekten alıkoymaktadır. Kaosa girseler O'ndan başka kim onu engelleyebilir? O Şefkatlidir, Bağışlayandır.''
Bu konuda 2 ayet ve edip yükselin açıklamasını da ekliyorum.
57/22 : ''Yeryüzünde ve aranızda oluşan hiçbir şey yoktur ki biz onu yaratmadan önce bir kitapta kayıtlı olmasın. Bu, kuşkusuz ALLAH için çok kolaydır.''
57/23 : ''Bu, yitirdiğiniz bir şey için üzülmemeniz ve O'nun size verdiği nimetlerle de şımarmamanız içindir. ALLAH kendini beğenip övünenleri sevmez.''
Hadid 22-23. için Edibin yorumu.
* Felsefi olarak özgür iradenin varlığını kabul etmek çok güç. Her şey belli deterministik yasalarla işliyor gibi. Yüzlerce bilardo topunun birbirine çarpması sonucu oluşan hareketlerin yönünü kestirmek mümkün görülmeyebilir, ancak her bir topun hareketi kendisiyle çarpışan bir önceki topun momentumu ve açısına bağlıdır. Topların tüm hareketi ilk topun hareketine ve onun da hareketi kendisine vuran ıstakanın açısına ve gücüne bağlıdır. Kuantum teorisinin atomdan küçük parçalar düzeyinde gözlemlenen belirsizlik konusundaki spekülasyonları bir yana bırakırsak, genetik yapısını ve doğduğu çevreyi seçmeyen bir insanın (zaten böyle bir şey mümkün değil; var olmadan önce seçim söz konusu değil) özgür bir iradeye sahip olduğunu felsefi olarak savunmak çok zorlu bir iş.
* Bu konuda pek kafa yormamış sözde ateistlerin "insanın özgür iradesi" olduğundan kuşku duymamaları ve müslümanları kaderci olmakla suçlamaları gariptir. İnsanın seçme özgürlüğüne sahip olduğuna inanmak ancak Allah'a ve O'nun Mesajına inanmakla mümkün. Yarattığı bir yaratığa, Yaratandan bağımsız olarak seçimde bulunabilme gücü verebilen bir Yaratıcı olmadan özgür iradenin olması mümkün değildir. Müslümanlar olsa olsa, insanların seçme özgürlüğüne inanmakla suçlanabilir.
* Bak 6:110; 13:11; 18:29; 42:13, 48; 46:15; 57:22.
Bu konuda yararlı olacağını düşündüğüm bir videoyu da ekliyorum.
Neden şirk olsun ki? İnsanın özgür iradesi Allah'ın iradesinin üzerine çıkamaz, üstün olan Allah'ın iradesi olduğuna göre O'na eş koşacak bir durum yok. Asıl, özgür iradenin olmaması mantığa aykırı çünkü belli kararlar vereceksin ki imtihan dünyasından alacağın puan ile ahiret hayatını nerede geçireceğin belli olsun.
Bu meselede şöyle bir örnek verilir:
Bir apartmanın üst katının nimetlerle, bodrum katının ise işkence aletleriyle dolu olduğunu ve bir kişinin bu apartmanın asansörü içerisinde bulunduğunu farz edelim. Kendisine, apartmanın bu durumu daha önce anlatılmış bulunan bu kişi, üst katın düğmesine bastığında nimetlere kavuşacak, alt katın düğmesine bastığında ise azaba uğrayacaktır.
Burada iradenin yaptığı tek şey, sadece hangi düğmeye basılacağına karar vermesi ve teşebbüse geçmesidir. Asansör ise, o kişinin gücü ve iradesiyle değil, belirli fizik ve mekanik kanunlarla hareket etmektedir. Yani, insan üst kata kendi gücüyle çıkmadığı gibi, alt kata da kendi gücüyle inmemektedir. Bununla beraber asansörün nereye gideceğinin belirlenmesi, içindeki kişinin iradesine bırakılmıştır.
İşte isteyen insan iradesidir, ancak bu istekleri yaratan ise Allah'tır. Bu açıdan insan iradesinin varlığı, Allah'ın her şeyi yaratan olmasına aykırı değildir.
Özgür İrade niye şirk olsun mal mısınız ?
Tanrı özgür irademizle yapacağımız her şeyi bilir özgür irademize dayalı işler yapabilmemizi sağlar. (irade eder)
Tanrı zamana dahil değildir o halde problem yoktur.
De ki: "Hak, Rabbinizdendir. Dileyen inansın, dileyen inkar etsin. Biz, zalimlere öyle bir cehennem hazırladık ki, onun duvarları kendilerini çepeçevre kuşatmıştır. Susuzluktan imdat dileyecek olsalar imdatlarına, erimiş maden gibi yüzleri haşlayan bir su ile cevap verilir. Ne fena bir içecek ve ne kötü bir kalma yeri!"
Kehf 29 ayeti bu durumu açıklar.
Kendi iradelerine dayalı olarak amel işlemeyen varlıkların amellerinden sorumlu tutulmaları Allahın adil sıfatına zıt bir durum olurdu.
Bence Allah'ın sonsuz iradesi yegane irade olsaydı o zaman kısıtlı olurdu. Yine de bunu kabul edelim.
1)Allah'ın sonsuz iradesi dışında hiçbir irade yoktur.
2)Allah beni yarattı ise ben kendi isteğimle hiçbir şey yapamam.
3)Benim hareketimi Allah kontrol ediyor.
4)O zaman benim hareket etmem için Allah bunu irade etmek *zorunda*. Yani benim hareket etmem için başka seçeneği yok. Bunu hareket etmemi istemese de beni hareket ettirmek için iradesini kullanması lazım. Ama Allah hiçbir şey yapmak zorunda değildir. O zaman özgür irademiz vardır.
Bu şirk olmaz. Çünkü özgür iradenin Allah tarafından verildiğini kabul ediyoruz. Hem özgür irademiz sınırsız demiyoruz ki. Nerede doğup öleceğimizi, vücut fonksiyonlarımızı vb. biz belirlemiyoruz.
Allah hayat sahibidir, o zaman biz hayat sahibi değiliz. Ya da Allah eyleme geçer, o zaman biz hiçbir şey yapmayalım. Bunlar ne kadar mantıksızsa özgür irade problemi de o kadar mantıksızdır.
Merhaba
18/82 : ''"Duvar ise kentteki iki öksüze aitti. Duvarın altında onlara ait bir hazine vardı. Babaları da erdemli birisiydi. Efendin diledi ki onlar büyüyüp tam güçlerine kavuştuktan sonra Efendinden bir rahmet olarak hazinelerini ortaya çıkarsınlar. Bunları kendi irademle yapmadım. İşte bunlar, dayanamadığın şeylerin açıklamasıdır."''
''kendi irademle yapmadım''
3/159 : ''ALLAH'ın sana bir bağışı olarak onlara yumuşak davrandın. Kaba ve katı yürekli olsaydın çevrenden dağılır giderlerdi. Onları affet, bağışlanmalarını dile ve yapılacak işler hakkında onlara danış. Karar verince de ALLAH'a güven; ALLAH güvenenleri sever.''
''Karar verince de ALLAH'a güven''
90/10 : ''Ona iki yolu göstermedik mi?''
90/11 : ''Ne var ki zor yola katlanamadı.''
39/7 : ''İnkar ederseniz, ALLAH'ın size ihtiyacı yoktur. Fakat O, kullarının inkarcı olmasından hoşlanmaz. Şükrederseniz sizden hoşnut olur. Kimse kimsenin günah yükünü çekmez. Sonra dönüşünüz Efendinizedir ve yapmış olduklarınızı size haber verecektir. O, göğüslerin özünü bilir.''
'' kullarının inkarcı olmasından hoşlanmaz.''
Bu ayetlerde gördüğümüz üzere insanın seçme özgürlüğü var.
8/17 : ''Onları siz öldürmediniz, fakat ALLAH öldürdü. Attığın zaman da sen atmıyordun; ALLAH atıyordu. Fakat böylece iman edenleri güzel bir sınavla sınadı. ALLAH İşitendir, Bilendir.''
''Attığın zaman da sen atmıyordun; ALLAH atıyordu.''
10/88 : ''Musa dedi ki: "Efendimiz, sen Firavun ve konseyine dünya hayatında lüks ve mal verdin. Efendimiz, senin yolundan saptırsınlar diye mi? Efendimiz, onların mallarını silip süpür ve acı azabı görünceye kadar gerçeği onaylamasınlar diye kalplerini katılaştır."''
''gerçeği onaylamasınlar diye kalplerini katılaştır.''
28/12 : ''Önceden, onun süt annelerini kabul etmemesini sağladık. Nihayet (kızkardeşi), "Sizin için onun bakımını üstlenecek ve ona iyi davranacak bir aileyi göstereyim mi?" dedi.''
''süt annelerini kabul etmemesini sağladık.''
6/25 : ''Onların bir kısmı seni dinler. Fakat, kalpleri üzerine anlamalarına engel olacak örtüler, kulaklarına da ağırlık koyarız. Her bir mucizeyi görseler de onu onaylamazlar. Bundan ötürü sana geldiklerinde seninle tartışır ve inkarcılar, "Bu ancak bir efsanedir" der.''
'' kalpleri üzerine anlamalarına engel olacak örtüler, kulaklarına da ağırlık koyarız''
16/127 : ''Sabret, sabrın ancak ALLAH'ın yardımıyladır. Onlar için üzülme ve onların tuzaklarından da endişelenme.''
''sabrın ancak ALLAH'ın yardımıyladır.''
Bu ayetlerden de anladığım kadarıyla insanın iradesi ile yaptığını sandığı şeyler Allah'ın kontrolünde gerçekleşiyor.
Sanırım insanın sınırlı özgür iradesi var. Çünkü şeyleri gerçekleştiren Allah tır.
36/82 : ''Bir şeyi dilediği zaman, ona sadece "Ol!" der ve o da hemen oluverir.''
21/23 : ''O, yaptıklarından dolayı sorgulanamaz. Ama onlar yaptıklarının hesabını vereceklerdir.''
Allah sınırsız sonsuz iradeye sahip dilediğini dilediği gibi yaratabiliyor.
Bir insanın tamamen özgür iradeye sahip olması zaten mümkün değil.
İnsanın tamamen özgür iradesi olsa, Allah ın hükmüne ortak olur.
Allahın yaşamasını dilediği bir şeyi öldürebilir mesela.
18/26 : ''"Onların orada ne kadar kaldıklarını ALLAH daha iyi bilir" de. Göklerin ve yerin tüm gizemleri O'nundur. O ne güzel Görendir! O ne güzel İşitendir! Onların O'ndan başka bir yardımcısı yoktur. O, hükmüne kimseyi ortak etmez.''
''O, hükmüne kimseyi ortak etmez.''
Bu konuyu tam olarak anlayabileceğimizi sanmıyorum. Çünkü varlığı anlamamız lazım, atom altı dünyayı anlamamız lazım, çok şey bilmemiz lazım ki ondan sonra bile mümkün olmayabilir.
Mesela ben özgür irademle dereden su içmeye karar veriyim. Benim dereden su içebilmem için hareket etmem lazım bu benim kontrolümde gerçekleşmiyor ki örneğin vücut bütünlüğümün korunması lazım. Yani bütün azalarım bu kararda benimle ortak hareket etmeli oysa ben kalbimi kontrol edemiyorum. Sonra dereye gidebilmem lazım bir yol alacağım, seyahat edeceğim ama oraya nasıl gidebilirim ki? Benim her an yeniden yaratılmam lazım çünkü varlığım bir adım sonra bitebilir. Yani o kadar çok fazla şey, gücü sonsuz Allah tarafından kontrol ediliyor ki, O nun iradesi olmadan ben su bile içemem.
55/29 : ''Göklerde ve yerde bulunan herkes O'ndan ister. O, her an yaratma halindedir.''
Allah her an yaratma halinde olmasa kim hareket edebilir? Bir şey yapabilmemiz için varlık ve belli bir düzen olmalı. Oysa bunlar Allah ın kontrolünde, her şeyi Allah yapıyor.
35/41 : ''ALLAH, gökleri ve yeri kaos içine girmekten alıkoymaktadır. Kaosa girseler O'ndan başka kim onu engelleyebilir? O Şefkatlidir, Bağışlayandır.''
Bu konuda 2 ayet ve edip yükselin açıklamasını da ekliyorum.
57/22 : ''Yeryüzünde ve aranızda oluşan hiçbir şey yoktur ki biz onu yaratmadan önce bir kitapta kayıtlı olmasın. Bu, kuşkusuz ALLAH için çok kolaydır.''
57/23 : ''Bu, yitirdiğiniz bir şey için üzülmemeniz ve O'nun size verdiği nimetlerle de şımarmamanız içindir. ALLAH kendini beğenip övünenleri sevmez.''
Hadid 22-23. için Edibin yorumu.
* Felsefi olarak özgür iradenin varlığını kabul etmek çok güç. Her şey belli deterministik yasalarla işliyor gibi. Yüzlerce bilardo topunun birbirine çarpması sonucu oluşan hareketlerin yönünü kestirmek mümkün görülmeyebilir, ancak her bir topun hareketi kendisiyle çarpışan bir önceki topun momentumu ve açısına bağlıdır. Topların tüm hareketi ilk topun hareketine ve onun da hareketi kendisine vuran ıstakanın açısına ve gücüne bağlıdır. Kuantum teorisinin atomdan küçük parçalar düzeyinde gözlemlenen belirsizlik konusundaki spekülasyonları bir yana bırakırsak, genetik yapısını ve doğduğu çevreyi seçmeyen bir insanın (zaten böyle bir şey mümkün değil; var olmadan önce seçim söz konusu değil) özgür bir iradeye sahip olduğunu felsefi olarak savunmak çok zorlu bir iş.
* Bu konuda pek kafa yormamış sözde ateistlerin "insanın özgür iradesi" olduğundan kuşku duymamaları ve müslümanları kaderci olmakla suçlamaları gariptir. İnsanın seçme özgürlüğüne sahip olduğuna inanmak ancak Allah'a ve O'nun Mesajına inanmakla mümkün. Yarattığı bir yaratığa, Yaratandan bağımsız olarak seçimde bulunabilme gücü verebilen bir Yaratıcı olmadan özgür iradenin olması mümkün değildir. Müslümanlar olsa olsa, insanların seçme özgürlüğüne inanmakla suçlanabilir.
* Bak 6:110; 13:11; 18:29; 42:13, 48; 46:15; 57:22.
Bu konuda yararlı olacağını düşündüğüm bir videoyu da ekliyorum.
https://www.youtube.com/watch?v=exfMTTfJq5o
Reşad videoda şöyle söylüyor.
Biz sadece tek şey yaparız. Tek karar. Allah'la mısın yoksa değil misin?
Bundan sonrasını Allah üstleniyor.
Fakat bu kararımızda biz mutlak bir şekilde özgürüz.
bu özgür irade kader ilişkisi hakkında zakir naik güzel açıklamış izleyebilirsin bunu
https://youtu.be/xrgkzklZUSM